Zihin Sınırları

Zihin Sınırları

Halen bilinmezleri çok olan organımız, beynimizin kimi çözülen sırları var. En önemlilerinden biri günlük yaşamımızı kolaylaştırmak ve hayatta kalmamızı sağlamak için kısa yollar kullanması, rahata düşkün olması. 
 
Örneğin spor yapanlarımız, rahata düşkün beynimizi iç ses olarak sıklıkla duyarlar. “Yoruldun, dinlenmen lazım eve dön, hasta olacaksın yatmalısın, bunu neden yapıyorsun, yapamazsın vb…” Bu ve benzeri tüm iç sesleri susturup bedensel faaliyetinize devam ettiğinizde ise çok daha fazlasını yapabildiğinizi görürsünüz. Zihnin kendine koyduğu sınırları aşmak bu anlamda gereklidir ve bu gereklilik spor alanıyla da sınırlı değildir. Hangi alanda çalışıyor, hangi işi yapıyor olursanız olun zihniniz size sınırlar koyar. Bunu da yaşamanızı kolaylaştırmak için yapar.
 
Gerek kendine sınırlar koyan zihni gerekse toplumsal yargıları aşmayı deneyen kişiler olmasaydı, bilim başta olmak üzere pek çok alanda ilerlemeyi gerçekleştirmek mümkün olmazdı.
 

Sizi bu kişilerden biriyle tanıştırmak için 6 mayıs 1954’de götürmek istiyorum. 

O güne kadar avrupada orta mesafe koşusuyla ilgilenmiş herkesin dilinde olan tek bir cümle vardır. “1 mili 4 dakikanın altında koşmak imkansızdır. İnsan fizyolojisi buna izin vermez. İnsan bu mesafe için bedensel sınıra ulaşmıştır.” 
 
Artık kalıplaşmış hale gelmiş bu düşünceyi destekleyen pek çok şey vardır. En önemlisi tam 9 yıl önce 4:01:03 ile kırılmış bir dünya rekoru olmasıdır. Geçen bu süre içinde kimse bu rekora yaklaşamamıştır.
 
Roger Gilbert BannisterBir kişi bu mesafenin 4 dakikanın altında koşulabileceğine inanmaktadır, ona göre insan bedeni daha iyisini yapabilecektir, şayet inançlarının esiri olmaz ise. O kişi Roger Gilbert Bannister’dır.
 
O gün 6 mayıs 1954’te, İngiltere’de, okulunun da bulunduğu Oxford kentinde yapılan 1 mil koşusuna katılır. Tıp Fakültesi öğrencisidir. Koşmayı hem çok sevmektedir hem de bilimsel yöntemlerle daha iyi koşulabileceğine inanmaktadır. Bu nedenle de özellikle koşu mekaniği üzerinde çalışmıştır. Sadece koşunun tekniği üzerinde değil psikolojisi üzerinde de çalışmalar yapmıştır.
 

Yarışa başlarken tek amacı vardır. Rekor kırmak.

1.609 metrelik bu yarışı 3:59:04 ile tamamlar ve dünyada bu mesafeyi 4 dakikanın altında koşan ilk atlet olarak tarihe geçer. 
Aslında başardığı şey sadece bu değildir. Başardığı şey zihinlere yerleşmiş olan bir inancı yıkmış olmasıdır. Bu vesile ile herkese aslında şunu kanıtlamıştır. “Kendimize sınırı koyan biziz. Zihnimiz.”
 
O gün yıkılan zihin kalıbı öyle büyük bir engeli ortadan kaldırmıştır ki rekorun kırıldığı tarihi izleyen 1 yıl içinde 300’e yakın atlet bu mesafeyi 4 dakikanın altında koşmayı başarır. İnsan zihnine yerleşmiş bir bariyer kalkmıştır.
 
Bu yeni rekor sadece 46 gün sonra hem de 1,5 saniye gibi önemli bir farkla tekrar kırılacaktır. (Kanada’lı atlet John Landy 3:58 net) Bu kadar kısa süre içinde rekorun bu denli geliştirilebilmesi, sportif başarının sadece teknik ile değil düşünce kalıpları ile de ilgili olduğunun en güzel kanıtlarından biridir.
 
Günümüzde hemen bütün spor dallarında yarışı tamamlamanın, kazanmanın rekor kırmanın %20 teknik %80 düşünce gücü, dayanıklılığı olduğunu belirtiyor uzmanlar. Elbette teknik gelişme için gereken disiplin, çalışma, emek, sabır.... ki tüm bunlar düşünce gücü ile çok yakından ilgilidir.
 
Moda sözlerden biri olan belki de içten içe saçma bulunan “istersen yaparsın” kalıbının altında bile, zihinsel sınır ve sınırın ortadan kaldırılmasının gerekliliği yatıyor. 
 
Kişisel olarak, herkesin istediği her şeyi  yapabileceğine inanıyorum. Eğer gerçekten yapabileceğinize inanıyor, zihninizin sınırlarını devre dışı bırakabiliyor ve “o” amaç doğrultusunda yaşıyor ve çalışıyorsanız. Yapanlardan biri olan, Roger Gilbert Bannister gibi. 
 

Son olarak not olarak ekleyeyim, 1 milde güncel rekor, 3:43.13 ile Fas’lı atlet Hicham El Guerrouj’a ait. 1999’da Roma’da kırıldı.

 
Sevgiler
Utku Kavcar