Zaman, Hayallere Sımsıkı Sarılma Zamanı...

Zaman, Hayallere Sımsıkı Sarılma Zamanı...

Saniyeler - saniye yazana kadar bile- geçiyor, dakikalar geçiyor, saatler, günler, aylar, yıllar geçiyor ve bir ömür böyle yaşanıp gidiyor.

Hızla akan bu süreçte, en basitinden iki seçenek var önümüzde: ya önümüze geleni öylece yaşayacağız, ya da neyin önümüze geleceğini biz seçip seçtiğimizi yaşayacağız.
 
İlki en basit olan gibi gözüküyor. Çok düşünmeye gerek yok, bir hazırlık yapmaya ihtiyaç yok, sanırım bir uğur olmadığı için uğruna çalışmak ta grekmiyor. Her şey toz pembe yani... Tek gereken önümüze sürekli iyi şeylerin gelmesini dilemek...! Gelmezse kadere boyun eğmek...!
 
Hayallerimiz bilincimizin bir uzantısı mı? - İndigo Dergisiİkincisi ise biraz daha meşakatli... Gerekenler: önce rahat bir zihin, ardından arınmış bir ruh, zinde bir vücut ve resmetmek... Canlandırmak yani tüm önümüze gelmesini istediklerimizi... Gerçeğini yaşamadan önce prova etmek yaşamayı istediklerimizi... Yapmamız gerekenler bunlar.... Kulağa basit gibi gelse de ya da yazıya bir hamlede dökülüverseler de hayata geçirmesi zor geliyor çoğumuza. Çünkü birçoğumuz her şeyden önce rahat bir zihne sahip değiliz, olamıyoruz... Olamamız için de birçok nedenimiz var aslında; bir kısmımıza göre böyle olmasının gerçek görünümlü birçok sebebi olabilir, diğer taraftan çok küçük bir grup için bile olsa bunlar sadece bahane... Aslında bana göre de çeşitli kılıklarda bahaneleri rahatlıkla üretebiliyoruz. Çokca bahanenin ustasıyız biz! Her şeyden önce, çoğu zaman işimiz bu; bahane üretmek...
 
Arada sırada, en azından her akşam olmasa da bazı akşamlar uyumadan bir yarım saat önce seçimlerimizi prova etmemiz için gerekenleri ve ortamı hazırlamaya bence zamanımız var. Aslında tek yapmamız gereken, her an yaptığımız şeyi daha özenli, daha doğru bir şekilde, sadece ona odaklanarak yapmak: Nefes Almak! Bu yolla temizlemek zihni ve ruhu... Sonra da odaklanmak bizi heyecanlandıran, umutlandıran hayallerimize...
 
9 günlük bir bayram tatili sonrasında, zihinler berrak, ruhlar arınmışken belki bu gece tam da zamanı bu nefes alışverişini yaparak hayallerimize sarılmanın. Hem sadece 21 tekrar bu işlemi alışkanlığa dönüştürme yolunda büyük bir adım olacak. Bir de tabii hayallere bir adım yaklaşmak var sonunda...
 
Peki, bu ikinci seçenekte hiç mi istemediğimiz şeyler olmayacak, karşımıza olumsuzluklar çıkmayacak... Çıkacak, ama bileceğiz ki onların hepsi bizim bilinçli seçimlerimiz ve olmasını beklediklerimiz yolunda kaydettiğimiz aşamalar... Çok basit: berrak bir zihin, arınmış bir ruh ve hayaller...
 
Keyifli, bol hayalli bir hafta dilerim...

Burçin Batılı - Konuk Blogger